Güzide Sabri ve Ölmüş Bir Kadının Evrak-ı Metrukesi’nde Aşk Teması

Popüler aşk romanlarının yazarı Güzide Sabri, yirminci yüzyılın ilk yarısında şöhret kazanmış, eserleri defalarca basılmış, filme alınmış bir kadın yazardır. Aşk konusunu merkeze alırken, marazî duyarlılıkla bunu işleyen yazarın eserlerinde aşkın neşesinden çok ıstırabına rastlanır. Daha kadınların gözyaşlarıyla okuduğu eserlerinde, yüzünden acı çeken, verem gibi hastalıklara yakalanan, hassas, içli kadınlar ve erkekler yer alır. Romantik üslubun hâkim olduğu eserlerde başkişiler kadındır. Bazen araya giren engellere rağmen sevdiklerine kavuşan bu kadınlar, bazen de imkânsız aşka tutulur duygularını kalplerine gömmek zorunda kalırlar. Çoğunlukla da acısı çekerek ölürler. Tabiat tasvirlerinin gidişatıyla uyumlu olarak aldığı romanlarda kadın-erkek ilişkileri yoğun duygusallıkla anlatılır. Sabri’ye esas şöhretini kazandıran eseri, Ölmüş Bir Kadının Evrak-ı Metrukesi popüler karakteristik örneklerinden biri karşımıza çıkar. Kitabın adı anlatılacak hikâyenin sonunun acıklı olacağının göstergesidir. duyarlılığıyla kaleme romanda günlük mektup tekniklerinin imkânından yararlanılır. Günlük tutan genç Fikret’in yaşadığı kırık hikâyesi, samimi üslupla oldukça santimantalist tutumla satırlara yansır. Romanın başkişisi evli adam olan, doktoru Nejat’la gizli aşk, gösterilen tüm fedakârlık tahammülle karşı felaketle sonuçlanır. Ailelerin parçalanmasına yol açan hazin neticesinde Fikret ölür, Nejat ise çıldırır. mutsuz sonla biten örneği olan roman, yazıldığı dönemde özellikle kızların ilgisini mazhar olur kendisinden sonra yazılacak romanları için öncü nitelik taşır.